1 Ekim 2012 Pazartesi

HAYALET UÇAK İSİMLİ MAKALE VE TÜRKÇE ÇEVİRİSİ


HAYALET UÇAK
Geçtiğimiz 30 yılda gizlilik teknolojisi Amerikan Savaş uçaklarına küresel olarak hava hakimiyeti sağlamalarında yardımcı olmuştur. Şimdi ise Rus firmalar, üretilen en karmaşık uçakları bile düşürebildiklerini iddia ettikleri silahlar tasarlayıp satıyorlar. Sizce gizlilik, görünmezlik anlamına mı geliyor? Tekrar düşünün.
İranlıların Amerikan uçaklarını kovalayıp yok eden silahlar yapmaya çalışmasını görmek cesaret kırıcı.
Moskova civarındaki Zhukovsky havaalanında yapılan 2010 Uluslararası Silah ve Askeri Teçhizat sergisi, dışarıdan bakıldığında Amerikan savunma endüstrisi gösterilerini andırıyor. Sergilenen teçhizatlar, bir toplantı odasına dönüştürülmüş bölmeli bir hangarda sıralı şekilde dizilmişler. Mühendisler ve satış danışmanları mallarını övüyorlar. Çalışanlar, üzerlerinde şirket isimleri ve logoları olan kalemler dağıtıyorlar. Gösterinin ilk gününde çoğu uluslararası potansiyel müşteri olan ziyaretçi grupları sergilerde toplanıyorlar. Burada Doğu Avrupalı birkaç kişi boş sniper silahların dürbünlerini inceliyorlar. Orada ise bir grup Asyalı telsizle kontrol edilen küçük quadrotor (Dikey İniş-Kalkış Yapabilen Dört Rotorlu Hava Aracı) demolarına bakıyorlar.
Bütün bunlar oldukça standart savunma endüstrisi görüntüleri. Ancak dünyanın uçaksavar silahı liderlerinden ve ülkesinin en büyük silah satıcısı olan Rus firması Almaz-Antey'in kabinine doğru yaklaştığımda bazı değişiklikler göze çarpmaya başlıyor. Serginin üzerinde asılı olan büyük bir ekrandaki tanıtıcı animasyonda bir Almaz füzesinin, bir uçak gemisinden kalkmış olan ve F-35C lightning II'ye çok benzeyen bir uçağa doğru uçuşu görülüyor. Füze hedefine yaklaşıyor ve uçak turuncu bir patlamada yok oluyor.
Görüntü gerçekten şok edici - Amerikan hayalet uçaklarının, kurumsal tanıtıcı animasyonların yanı sıra çatışmalardan da galip çıktığını görmeye alışkınımdır. Amerikan hükümeti, F-35'lerin iyi savunulan hava sahalarında bile tespit edilmeden uçabilmelerini sağlamak adına 16 yıllık çalışma ve 396 milyar dolarlık yatırım yaptı. Şimdi Ruslar bu uçakları düşürebilecek savunma sistemleri mi satıyorlar?
Dikkatimi oyuncak tren boyutlarındaki mobil radar ve roket atar modellerini inceleyen kısa sakallı ve neredeyse aynı gri takım elbiseli üç adam çekiyor. Askeriye ile bağları olan bir sivil kurum olan Tahran Sharif Teknoloji Üniversitesi'nden geliyorlar. Geçen yılın sonlarında Sharif'ten Amerika'ya gelen bir bilim adamı, ismi belirtilmeyen ve askeri programlarda kullanılabilecek bir teçhizatı satın aldığı için tutuklanmıştı.
Almaz mühendisi Ivan Shalaev bu adamların yanına yaklaşıyor ve İngilizce muhabbete başlıyorlar. Kulak misafiri olmak için harika bir fırsat. İranlılar Shalaev'e motorunun ısısından ve yüzeyindeki hava sürtünmesinden uçakları tespit edebilen kızılötesi sensörler hakkında sorular soruyorlar. Ancak Shalaev, kızılötesinin müşterilerine sundukları takip metotlarından yalnızca biri olduğunu söylüyor.
Arkasında, savaş uçaklarını kovalamak için gelişmiş radarlar kullanan takipçiler bulunuyor. Bunlardan birkaç tanesinin içi, üzerinde birçok küçük T şeklinde alıcı/verici modüller olan yalpa çemberli diski göstermek için açılmış durumda. Diskin hemen altında, en ustaca yapılmış radar verilerini bile çabucak işleyebilen küçük bir bilgisayar var. Bu bilgisayar sayesinde füze daha duyarlı ve alt edilmesi daha zor bir hale geliyor. Almaz-Antey bu gelişmiş savaş başlıklarını; Suriye'ye, Venezuela'ya, Çin'e ve İran'a sattıkları da dahil olmak üzere halihazırda var olan uçaksavarlara uyabilecek şekilde satıyor.
Ben kendimi bir Amerikan gazetecisi olarak tanıttığımda İranlılar üniversite üyelikleri dışındaki hiçbir direkt soruyu cevaplamıyorlar. Ancak Shalaev daha açık, hatta arkadaşça davranıyor. Kendisi bir mahallede yetişmiş, babası da kendisi gibi Zhukovsky'de üst düzey Rus havacılık programlarında çalışmış bir mühendismiş.
Genç mühendis, şirketinin hedefinde hangi uçaklar olduğunu söylemekten çekinmiyor. Yeni takipçilerin bir F-35'i takip ederek düşürüp düşüremeyeceğini sorduğumda gülümseyerek "Deneyeceğiz." diyor.
Zhukovsky silah sergisinden iki yıl sonra Rus uçaksavar ekipmanlarının satışları artıyor ve Almaz-Antey bu çalışmaların en başında yer alıyor. Rus medyasına konuşan şirket yetkilileri, ilki 20 yılda yapılan yeni savunma tesislerinin uçaksavar silahlar yapacaklarını belirtiyorlar.
Bu, Amerikan pilotları ve müttefikleri için iyi bir haber değil. Pentagon, ne kadar iyi savunuluyor olursa olsun dünyadaki her yeri hava saldırısı tehdidi altında tutabilmek için çaba sarf ediyor. Modern Amerikan savaş uçakları düşman radarlarını, elektromanyetik takipçileri ve ısıya duyarlı füzeleri atlatabilecek şekilde tasarlanıyorlar. Pentagon buna düşük gözlenebilirlik (LO) derken dünyanın geri kalanı gizlilik (hayalet uçak) diyor.
LO uçakları; korunmakta olan hedeflere nokta atışı yapılmasını sağlıyor, düşman ülkenin askeri kuşatılmasına imkan veriyor ve olası düşmanların jeopolitik iştahını söndürüyor. Bu uçaklaın varlıkları diplomatik bir avantaj sağlıyor. Amerika ve NATO'nun tehdidi altında olduğunu düşünen ülkelere uçaksavar silahlar satmak ise Rusya'yı küresel bir güç haline getiriyor.
"Yeni Amerika Güvenlik Merkezi analistlerinden Travis Sharp, "Rusya dünya çapında oynaması gereken önemli bir rolü olduğuna hala inanıyor" diyor ve ekliyor: "Üst düzey askeri ekipman üretip satmak, diğer ülkelere 'bana da müttefiklerime de bulaşmayın' mesajı vermektir."
Bu silahları satmak aynı zamanda karlı bir iş. Kısa bir süre önce yapılan 2 milyar dolarlık anlaşmayla Almaz-Antey Çin'e 15 bataryalık S-300PMU-2 mobil uçaksavar füze sistemi teslim etti. Her bir bataryada iki veya üç radar ünitesi ve dört roket atar bulunuyor. Radar eş zamanlı olarak 100 hedefi takip edebiliyor ve her bir roket atar Mach 6 hızında (uçağın ses hızına oranla hızı) dört füze atabiliyor. Bu, dört F-22 Raptor fiyatına yaklaşık 60 roket atar araca denk geliyor. S-300'ün etkili radarı ve hızlı hareket eden füzeleri, şekil itibariyle bir şemsiye oluşturuyor ve Tayvan Boğazı'nı olası bir Çin istilasına karşı koruyor.
Füzeler korkutucu olsa da hayalet uçaklar için asıl tehlikeyi radar sistemleri teşkil ediyor. Rus savaş mühendisleri, yaklaşık 1970'lerden beri var olan VHF radarlarının sinyallerini sayısallaştırarak bu radarlara yeni ve ölümcül bir hayat verdiler. Artan programlama gücü sayesinde bu sistemin karmaşık verilerden tutarlı bilgiler edinme yeteneğini güçlendirdi. Bir zamanlar rastgele arka plan gürültüsü olarak tanımlanan zayıf VHF radar sinyalleri şimdi tespit edilip tanımlanabiliyor.
Almaz-Antey'deki bir birimin başkanı 2007'deki bir silah sergisinde "Bu VHF radarları, gizlilik teknolojisi kullanılarak yapılan uçakları tespit edebiliyor" iddiasında bulundu. "Amerikanlar, gizlilik programlarının başarısız olduğunu biliyorlar." Birçok uzman bu iddianın bir temelinin olduğunu ancak abartılı bir iddia olduğunu söylüyor.
Radarlar ve uçaklar arasındaki karşılıklı etkileşim, fiziksel bir etkileşimdir. Hayalet uçaklar radar dalgalarını alıcılardan saptıracak şekilde tasarlanırlar ancak bütün radar taramaları aynı dalga boyunda olmazlar.Bir dalganın frekansını artırmak, dalga boyunu (uç noktaları arasındaki mesafe) kısaltmak demektir. Dalga boyu kısaldıkça geribildirim daha detaylı ve çözünürlük daha iyi olur.
Havacılık mühendisleri hayalet uçakları öncelikle en büyük tehdit olan X bandı radarının saptama ekipmanını alt edebilmek için dizayn ettiler. Karadan havaya çalışan bataryalar bu bandı kullanıyorlar çünkü bu bant, bir hedefi tanımlayıp takip edebilmek için gereken menzil ve çözünürlük arasındaki optimal uyumu sağlayan dalga boylarıyla çalışıyor. Ancak hayalet uçaklar bu dalga boyundan daha uzun menzildeki radar dalgalarına maruz kaldıklarında daha güçlü radar geribildirimleri oluşturuyorlar.
Bu nedenle iyi teçhizatlandırılmış savunma hatları, aynı hava sahasını koruyan farklı radar tiplerini farklı açılarda yerleştirerek kullanırlar. Örneğin; sabit bir hedefi (bir uranyum zenginleştirme tesisi gibi) koruyan bir savunma, bir füzeyi doğru şekilde gönderebilmek için gereken bilgiyi edinmek adına birkaç radarın oluşturduğu bir ağdan gelen verileri paylaşabilir. Daha düşük frekanstaki S bandı veya L bandı kullanan yanlardaki radarlar hedefi yanlarından işaretlerken VHF radarı yaklaşan uçağı tespit edebilir. Rusya bu anti-gizlilik radar kombinasyonlarını paket anlaşmalarla satıyor.
Pentagon'un adlandırdığı şekliyle bu iç içe geçmiş hava savunma sistemleri bütün savaş planlarını daha komplike hale getiriyor. Hayalet uçak pilotlarından, B-2 Spirit bombacılarının Irak, Sırbistan ve Libya'da yaptıkları gibi bu ağları alt etmeleri bekleniyor.
Askeriyenin üst kademeleri, bu ağların bulunduğu ortamlarda gizliliğin sınırlandırıldığı konusunda uyarıyorlar. Deniz operasyonları amiri Amiral Jonathan Greenert, Amerikan Denizcilik Kurumu'nun yayımladığı Proceedings dergisinin 2012 Haziran baskısındaki yazısında "Programlama gücündeki hızlı büyüme, gizliliği ve gizliliğin avantajlarını sağlamayı giderek zorlaştırıyor. Yeni ve çeşitli anti-tespit metotlarına karşı gizliliği sağlamak, yeni nesil platformlardaki mali yatırımların önemli miktarda artmasına neden olacak" açıklamasında bulundu.
Amerika'nın en yeni hayalet uçağı F-35 Lightning II şimdiye kadar yapılan en gelişmiş savaş uçağı. 2016 yılında hizmete girmesi düşünülen uçağı en az sekiz ülke satın alıyor ve bu durum bu hayalet uçağı Rus radar ve füzelerine karşı gelmesi en olası uçak haline getiriyor.
F-35, radardaki görülebilirliğini gövde içi silah refüjleri, özenle dizayn edilen uçları ve gömülü antenleri sayesinde azaltıyor. Ancak F-35, geleneksel uçak tasarımı nedeniyle F-22 gibi daha önceki hayalet uçaklarından daha kolay tespit edilebilir olmakla suçlanıyor. Air Force Association'ın başkanı emekli korgeneral Mike Dunn, "Yüksek kapasiteli yerden havaya ateşlenen füzelerle savunulan bir hava sahasında yalnızca F-22 uçakları hayatta kalabilir" açıklamasıyla F-35'i hafife aldı.
F-35, çok yönlü bir uçak; diğer uçaklarla savaşması, hedefleri bombalaması ve bilgi toplaması gerekiyor; ve her görev farklı özel yükler gerektiriyor. Bu nedenle tasarımı, yalnızca diğer savaş uçaklarına karşı üstünlük kurması amacıyla tasarlanan Raptor'a karşı F-35'i daha az gizli ve manevra yeteneği daha düşük olması nedeniyle dengelemiş oluyor.
F-35'lerde Raptor'u bütün açılarda radarlardan koruyan radar-şantlama kıvrımları bulunmuyor. Mühendisler F-22'yi ve B-2'yi birçok dalga boyu ve istikametinde görülemeyecek şekilde tasarladılar. Lightning II ise dalgalar ön taraftan geldiğinde çok fazla geribildirim vermese de dalgalar yanlardan geldiğinde geribildirimler daha güçlü oluyor.
Air Power Avustralya grubunun analistlerinden ve F-35'i ısrarla eleştiren Carlo Kopp, Lightning II için "bir hayalet uçak olmadığı çok açık." şeklinde yazdı. Ayrıca uçağın ön kısım hariç herhangi bir istikametten radarla taranması halinde radar dalgalarının kanat ve gövde arasında sekerek uçağın tespit edilmesine yol açacağını iddia etti. Ayrıca bu tür muhtemel problem kaynaklarını işaret eden yalnızca kendisi de değil. Örneğin Avrupa'daki rakip uçak üreticileri birkaç uçağın işbirliği içinde radar taraması yapması halinde güçlü uçak radarlarının yaklaşmakta olan bir F-35'i saptayabileceğini iddia ediyorlar. Radar dalgaları nesneleri yalnızca yansıtmakla kalmazlar; bir perçine, silah namlusuna veya yüzeyin düzlüğünü bozan başka bir özelliğe değip dağılana kadar yüzey üzerinde akarlar. Aviation Week muhabiri Bill Sweetman, F-35A'nın silahının dahili olarak yerleştirildiğini ancak "çirkin bir yumru" içerisinde bulunduğunu ve bu özelliğin uçağın konumunu ele verebilecek bir özellik olduğunu söylüyor.
Bilgilerin gizli olduğunu söyleyen Lockheed Martin bu sözde kusurları kabul de inkar da etmiyor. Ancak eleştiriler yalnızca halka açık bilgileri kullanan F-35 şüphecilerinden gelse de makul bir yönleri var. Ancak Lockheed başkan yardımcısı ve eski F/A-18 pilotu Steve O'bryan'ın açıkça belirttiğine göre daha az görülebilir olmak yalnızca şekille ilgili değil. "F-35'in kalitesiz bir hayalet uçak olduğu fikrini reddediyorum" diyor.
F-35'in radar soğurucu malzemelere (RAM) yaklaşımı önceki bütün savaş uçaklarından daha güvenilir. F-22'nin yüzeyi alüminyumdan oluşur ve sürekli olarak yeniden uygulanması gereken RAM ile kaplıdır. Bu da bakım ekipleri için elbette bir kabustur. Ancak F-35 karbon fiber alaşımından yapılıyor ve Lockheed mühendisleri uçağın kenarlarını gelen radarları soğurması için RAM ile fırınlıyor.
Ancak Lightning II'nin hayatta kalmasını sağlayan asıl özelliği burnuna yerleştirilmiş olan Aktif Elektronik Taramalı Dizi (AESA)'dır. Geleneksel radar sistemleri anten başlıklarını mekanik olarak döndürürler - dönen düz bir kapak veya radar ışınlarını hedef alan düz bir yüzey düşünün. Elektronik olarak yönlendirilen radar ise hareket etmez sabittir ancak ışınları farklı istikametlerde, saniyede binlerce kez ve birçok frekansta yayın yapabilir. Bu çevikliği AESA'ya araziyi haritalandırma ve yüzlerce hedefi takip etme imkanı sağlar.
AESA, tarama yapmaktan daha fazlasını yapabilecek şekilde tasarlandı - düşman radarlara ulaşıp onların gönderdiği sinyallerini dağıtabiliyor. Radar ve elektromanyetik uyarı sensörlerinden oluşan bir kombinasyon, F-35 pilotuna düşman radar tehdidi uyarısını yapıyor ve pilot tehdidi atlatabiliyor ya da radar hangi frekansta yayın yapıyor olursa olsun sinyalini AESA ile karıştırabiliyor.
Ayrıca bir füze ateşlenmesi halinde F-35 füzeyi 360 derece kızıl ötesi sensör kaplamayla takip edebiliyor ve bazı durumlarda füzenin güdüm sistemini AESA ile alt edebiliyor. O'Bryan: "Gizlilik, diğer bütün tekniklerle işbirliği içinde çalışıyor ve bu da F-35'i muhtemelen en dayanıklı uçak yapıyor."
Ancak burada bir iki ucu keskin kılıç durumu söz konusu. AESA radarı hayalet uçağı korumakta çok başarılı ancak aynı zamanda hayalet uçakları tespit de edebiliyor. Yabancı askeri mühendisler kendi savaş uçaklarına elektronik olarak yönlendirilen radarlar yerleştirerek bu uçakları gizlilik avcısı olarak pazarlıyorlar.
Putin'in radarcıları mevcut ve gelecek bütün savaş uçakları için birçok AESA radarı inşa ediyorlar. Tikhomirov araştırma enstitüsünün yöneticisi Yury Bely geçen yıl Rus havacılık dergisi Takeoff'a yaptığı açıklamada kendi ekibinin geliştirdiği L bantlı AESA radarının "kendi türündeki diğer bütün yabancı radarlar kadar iyi" olduğunu söylüyor. Bu yıl Rus-Hint yapımı PAK-FA hayalet uçakların prototiplerinde X bantlı AESA radarların uçuşu başladı.
Hava hakimiyeti için şimdilerde çok daha geniş bir elektromanyetik yelpazede mücadele ediliyor. 21'inci yüzyıldaki herhangi bir hava muharebesinin kritik noktası, diğer uçaklardan yüzlerce mil önde birbirleriyle dans eden AESA ışınlarının düelloları olacaktır. Diğerini fark eden ilk uçak ateş edecek ve diğer uçakta kim varsa büyük ihtimalle hayatını kaybedecektir.
Gelişen savunmalar şimdiden Pentagon'un saldırı stratejisini etkiliyor. Gizlilik tasarımlarının terk edilmesi gerektiğini kimse iddia etmiyor ancak askeri plancıların rakiplerin gelişmelerini hesaba katmaları gerekiyor. Oyunun diğer bir parçası da bu - maliyet-değişim oranı.
Sharp: "Yüksek teknolojiye yaptığımız yatırımların birçoğunun, bunları çok daha az maliyetle nötralize edebildikleri için aslında rakiplerimizin yapmamızı istediği yatırımlar olma riski var" diyor.
Proceedings'teki makalesinde Greenert, Amerikan uçaklarını güvende tutmanın yolunun bu uçakları donatırken akıllı seçimler yapmak olduğunu öne sürüyor. Her yeni tehdidi alt edebilecek uçaklara muazzam yatırımlar yapmaktansa mevcut uçakların daha uzak menzilden ve düşman radarlarından uzakta ateşleyebileceği silahlar alınması gerektiğini savunuyor. Ayrıca daha insanlı uçaklar hedefine varamadan düşman radarları bozabilen İnsansız Hava Araçlarının (UAV) ve füzelerin edinilmesi gerektiğini öne sürüyor. "Tespit edilmeyi ve hedefe alınmayı engellemek için çok daha fazla elektronik mücadeleye ve yüke ihtiyacımız var. Amerikan Kuvvetleri hedefe ulaşmak için yalnızca gizlilik platformlarını kullanmak yerine uzun menzilli sensörler, silahlar ve insansız araçlar edinebilirler." diyor.
İnsansız uçaklar, güdümlü füzeler ve aldatıcı cihazlar; radar ışınlarını püskürterek ve bilgisayar ağlarını virüslerle doldurarak bir saldırıya öncülük edebilirler. Ancak güçlü radar ağlarını ve hızlı füzeleri ıskalamayan yüksek teknolojili silah ve elektronik sistemlerle donatılmaları gerekiyor.
Düşük teknolojili isyanlara karşı yıllarca verilen mücadele, radarda kolayca tespit edilebilen UAV'lere olan askeri güveni arttırdı. Kısa bir süre önce Air Force Times'taki röportajında Hava Kuvvetleri yeni tedarik başkan yardımcısı Korgeneral Charles Davis " Çekişmeli ortamlarda tekrar mücadele edebilmek adına yeni sistemler oluşturma ve yeni kapasiteler açma planlamalarına başlamamız gerekiyor" dedi. Yani anlaşılan bu düello o ya da bu şekilde devam edecek.
Şu ana kadar hiçbir S-300 karadan havaya silah bir hedefe doğru öfkeyle ateşlenmiş değil. Lightning II hala test aşamasında ve bu uçağın ağ tabanlı savaş tarzının sahneye çıkmasına henüz yıllar var. Yani anlaşılan bu ikisinin karşılaşması henüz beklemede. Ancak bu ikisi karşı karşıya geldiklerinde karalamacıların, mühendislerin, satış elemanlarının ve gazetecilerin dillerine hayatların tehlikede ve tarihin muallakta olduğu savaş sözcükleri yerleşecek.
***Radar cross section- widely reported, unconfirmed figures of head-on RCS, measured in decibels: Radar enkesiti - desibellerle ölçülen, yaygın olarak dile getirilen ancak onaylanmamış burun buruna RCS rakamları.***

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder